Hayatta son birkaç yılda gerçekten başardığım bir şey varsa, bu kısırlık tedavisi sürecinde yaşadığım psikolojik zorlukların üstesinden gelmek olabilir. İyi olmadığın zamanlarda “iyiyim” demek, tüm yapmak istediğin çığlık atmakken gülümsemek…
Çocuk sahibi olamadığınızda ve bir doğurganlık tedavisine başladığınızda, sürecin hem fiziksel hem de psikolojik zorlukları vardır.
İlk günler yataktan kalkmak zordur, duş almak Everest Dağı’na tırmanmak gibi görünür. “Günleri yapmam gereken her şeyi düşünerek geçiniyorum ama zihinsel olarak bunları yapamayacağımı hissediyorum. Artık gözyaşı kalmayıncaya kadar ağlıyorum ve birkaç gün sonra geçiyor” diyorsanız, kısırlık ve ruhsal sağlık dünyasına hoş geldiniz!
Bu yazı ile; süreci daha önce yaşamamış olan herkese, sadece bu tür yayınların ruhsal sağlık ve birinin tüm hayatını nasıl tamamen zayıflatabileceğini anlamanıza yardımcı olmayı umuyorum.
Lütfen beni yanlış anlamayın, genel olarak hayatımda çok mutluyum. Kesinlikle sevdiğim bir eşim, güzel bir evim, harika bir ailem ve arkadaşlarım var. Ancak, kısırlık durumu tamamen hayatımı ve zihnimi ele geçirdi. Ve bu, önlenebilir bir şey değil.
İnsanlar, “Seni düşürmesine izin verme” diyor. Ama, bundan kaçmak kolay değil. Tabi ki, mutlu olabilirsiniz. Arkadaşlarınızın ya da ailenizin yanında olabilirsiniz, gerçekten zevk alıp harika zamanlar geçirebilirsiniz. Ancak, bu acı gerçek her zaman oradadır. Ondan kurtuluş yok. Kendinizi bir kutuya kapatamazsınız.
Kısırlık tedavisi sürecinden geçen çoğu insan gibi, ilk teşhis edildiğimde, ezici duyguların altında başarısız olduğumu düşünüyordum. Ve bu, günlük hayatımda mücadele ettiğim en baskın duyguydu. Bence bu, kısırlığa karşı gerçek ve rasyonel bir tepki. Bir bebeğe sahip olmak başarılması zor bir şey değil. Yani, hayatta yalnızca birkaç kişinin başarabildiği, ayda yürümek gibi bir şey değil!
Hamile kalmak ve bebek sahibi olmak, insanların çoğu için çok kolay bir şey gibi görünür. Bir bebek sahibi olmak istemeyen bir kadın bile hamile kalır. Bu nedenle, kısırlık teşhisi konan bir kadın için, bunun kendisi için daha zor olacak bir şey olduğunu kabul etmek çok zor. Ve bu, ruhsal sağlığınızı gerçekten mahvediyor.
Bunun neden başınıza geldiğini merak ederek, neden kolayca çocuk sahibi olabilen çiftlerden biri olamadığınızı düşünüyorsunuz. Bir şey için cezalandırılıp cezalandırılmadığınızı merak etmeye başlıyorsunuz. “Acaba, önceki hayatımda şimdi cezalandırıldığım bir şey mi yaptım?”.
Sürekli olarak, süreci durdurmaya karar verebileceğimiz günü düşünüyorum, çünkü hiçbir şey işe yaramadı ve çocuksuz bir hayat devam etti. Ve bu bile, düşünemediğim bir şey. Hayatımın geri kalanında anne olmadan yaşamak; kalbimi kıracak ve kocamın baba olma şansına sahip olmamasına neden olmanın suçluluğunu hissedeceğim. Henüz orada olmasa da, bu yakın bir gelecek düşünebileceğimiz bir şey. Bu da, ruhsal sağlığıma zarar veriyor ve bana sürekli işkence ediyor.
İnsanların “Pozitif kal” demeleri sorun değil.
Kocam ve ben, bunu kendimize her zaman söylüyoruz. Ancak, bu o kadar kolay değil. Ruh sağlığınız ciddi bir darbe aldığında, her şeyin en kötüsünü düşünmek üzere programlanırsınız. Tüm görebildiğiniz renk siyahtır.
Benim için, tedavi sürecinde düşük yaptıktan sonra, işler zihinsel olarak çok daha kötüye gitti. Rüyamızı gerçekleştirmeye çok yaklaşmıştık ve sonra, her şey çok acımasızca sona erdi. Ondan sonra da, bu sona erdiyse her şeyde bir terslik olabileceğini düşünmeye başladım.
O kadar kötüydüm ki, bazen evden çıkmak benim için çok zor oldu. Araba kazası geçireceğimi düşünerek kendime işkence ettim. Sürekli uçurumun kenarındaydım.
Bu noktada, işlerin kontrolden çıktığını fark ettim.
Doktorumdan bir randevu aldım ve ona tamamen kendimi açtım. Doktorum, bana inanılmaz derecede destek oldu. O günden sonra onu her ay görüyorum, bana gerçekten yardımcı oldu.
Tabi ki, kısırlık konusunda bir çözümümüz olmasa da, bunun hala devam eden bir mücadele olduğunu anladım. Hala, duygularım ve psikolojik durumum tamamen dengede değil. Bu nedenle, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışmak için çok çalışıyorum.
Artık, bahçem gibi bana zevk veren şeylerle ilgilenmeye çalışıyorum. Yarım saat bile olsa, her gün dışarıda temiz hava almaya çalışıyorum. Ailem ve arkadaşlarımla iletişimde kalıyorum. Bir mesajla olsa bile, diyaloğun devam etmesini sağlıyorum. Bu, bana göre en önemli şeydi.
Depresyonda hissetmek, başa çıkması zor bir şeydir. Bazı insanlar, ruhsal durumu konusunda konuşmak istemez. Bunların daha özel tutulması gerektiğini düşünür. Ancak, ben buna artık katılmıyorum. Bu konuda doktorumla konuşmasaydım, bence çok daha kötü olabilirdim.
Kısırlık ile mücadele eden her kadına tavsiye; bunun hakkında konuşacak birini bulmaktır. Henüz hazır olmadığınızı düşünüyorsanız, bu bir uzman olmak zorunda da değil. Sadece yakın bir arkadaşınız ya da aile bireyi olabilir ama lütfen içinize kapanmayın.
Düşüncelerinizi zihninizden çıkarın ve dışarı atın. Bunlar, zorluklarla mücadele etmenin bir yolunu bulmayı kolaylaştırır.
Unutmamanız gereken bir şey varsa; kesinlikle yalnız olmadığınızdır! Ancak, bazen yalnızca “İmdat” demenin ilk adımını atmak, hayatınızı kurtarabilir!
Önerilen Makaleler
Hamile Kalmayı Planlıyorsanız Doktorunuza Sormanız Gereken 10 Soru
Hamile Kalmaya Çalışırken Nasıl Beslenmeli?
Kaynak
https://www.abcivf.co.uk/blog/infertility-and-mental-health
0 Yorum