Çalışan Anne Olmak
Annelik zor ve değişik bir şey… Kelimelerle ifade edilecek gibi değil. Ben ruhumu annelikle terbiye ettim. Hayatımdaki en güçlü durduğum zamanlar, hep içinde anneliğin olduğu zamanlardı. Pes etme şansının olmadığı, vazgeçme ihtimalinin olmadığı, aklında kalbin arasında gidip geldiğin en büyük mücadele…
Ama en zoru neydi biliyor musun?
Emzirme, uyutma, uyku falan değil.
En zoru onu bırakıp işe başlamaktı benim için.
Benden başka birine güvenip de bebeğimi emanet etmek en büyük sınavımdı.
İlk günler nerede olduğum gerçekten belli değildi. Aklım evde, bedenim işteydi. Tam olarak bir yerde olamadığım için, gerçekten hiçbir işe yaramıyordum.
Aklım çalışmam gerektiğini, kalbim ise evde olmama gerektiğini söylüyordu.
Kim mi kazandı?
Tabi ki aklım kazandı.
Çünkü, her ne kadar kendim için çalışmam gerekiyor desem de, ben her şeyi oğlum için yapıyorum. Çok ağlayarak çıktım evden. Hep ayaklarım geri geri gitti.
Hep 5 sene sonrasını düşündüm mesela.
Tamam şimdi bana ihtiyacı olsa da, 5 sene sonra o okula giderken, ben evde onu mu bekleyecektim? Ya da “anne bu kadar emek harcamışsın neden çalışmadın ki?” dediğinde ne cevap verecektim? “Sana daha iyi bakmak için çalışmadım oğlum” desem ona çok büyük sorumluluk yüklemiş olacaktım.
Bu anlattıklarımı yaklaşık 1,5 yıl önce yaşadım.
Şimdi ben de alıştım çalışmaya, o da alıştı çalışmama…
Her şeyden önce bana çok iyi geldi. Tekrar kendime özen göstermeye başladım. Tekrar alışveriş yapmaya başladım. İnsanın canı alışveriş yapmak istemez mi? Benim istemezdi mesela. “Aman koca gün evde ne giyiyorum ki ne alayım?” demeye başlamıştım. Tekrar yediklerime ve bedenime dikkat etmeye ve kilo vermeye başladım. Belki depresyonun kıyısından döndüm. Ama çalışmak iyi geldi. Evet, başlarda zorlanıyorsun, ama inan mutlu oluyorsun.
Bebeğimi büyütürken en odaklandığım şeylerden biridir; “Mutlu anne, mutlu bebek”
Sen çok güzel çok iyi bir annesin. Bunu aklından hiç çıkarma. Muhtemelen her yeni anne gibi boşlukta, yorgun, çaresiz hissediyorsun. Belki özlüyorsun aktif olarak çalıştığın günleri… Bence biraz kendini mutlu etmeye, özen göstermeye ihtiyacın var!
Unutma sen sadece “anne” değilsin, bebeğinin bu tamamen sana bağımlı olduğu günler de bitecek. O zamanlara hazırlanman gerek.
Kalk, silkelen, toparlan!
Seni ne mutlu ediyordu düşün, hatırla!
Eskiden ilgilendiğin hobin mi vardı? Hiç vakit kaybetmeden yakala ucundan!
Aktif çalışma hayatın mı vardı? Hemen dönmek için fırsatlar yarat!
Daha mutlu olacağına eminim.
Sen mutlu olunca, bebeğin de çok mutlu olacak.
Hep hatırla: Onun, her şeyden önce, mutlu bir anneye ihtiyacı var…
Anne Hande ASİLKAN
0 Yorum